SEDEF(Psoryazis):Sık görülen kronik bir hastalıktır.Sınırları belirgin kalın sedefimsi kabuklanan pembe_kırmızı renkli plaklardan(lekeler) ibarettir.Genelde eklemlerin açılan(ekstansor)yüzeyinde ve saçlı deri de gözükür.Çok değişken seyir şiddet ve şekilleri var.
Dünya nüfusunun %1-2 sinde görülür.Hem çocuklarda ve hem yetişkinlerde olabiliyor.Her yaşta mümkündür ama genelde 15-35 yaşlar arasında gözükür.İki cinste de görünür.
Sebepler:kesin sebebi belli değil.Ama araştırmalara göre ,psoryazisin olasılığı provokasyon(tahriş edici)etkene bağlı olabilir ki bunlardan örnek olarak:psikolojik faktörler,darbeler,enfeksiyonlar,bazı ilaçlar olabilirler.Genetik yatkınlıkta hastalık için teyit edilmiştir(belirlenmiş birkaç gen sorumludur)buna rağmen tüm psoryazis hastalarında ailesel özgeçmiş yoktur.
Psoryatik cilt sürekli kabul bağlayıp atar buna tıpta parakeratoz denir.Normal cildin dış tabakasını keratinosit hücreleri oluşturuyor ki 27-28 günde bir yenileniyorlar ve normalde fark edilmiyor,eğer keratinositlerin yenilenmesi normalden daha hızlıysa veya anormal miktar de olursa kabuklanma hissedilir.
Psoryazısde keratinosit yenilenmesi hızlanmıştır.Yeni hücreler süratle oluşup yüzeye çıkarlar hatta bazen yetişkin hücre bile değildirler ,bunlar toplanıp kabuklanma şeklinde deriden atılırlar(parakeratoz).
Psoryatik lezyonlar bazen iltihaplı hücreler ve damarlardan da oluşuyor.
Genelde psoryazisde bağışıklık sistemi deriyi fazla üretime tetikliyor.Normal insanlarda cilt hücreleri 28 günde bir yenilenirken,psoryazisde bu süreç 3-4 günde gerçekleşiyor.
Genelde psoryazis dizlerde,dirseklerde ellerde ve kafa derisinde görülür.
Bazı cilt problemleri psoryazis teşhisini yanıltabilirler,dermatit(ekzema),mantar enfeksiyonları,uyuz,cilt lenfoması ve sifiliz gibi rahatsızlıklar.Ama görünüşte psoryazise benzeyen bir çok durumlar,psoryazisin 3 önemli özelliğini taşımıyorlar bunlar:
1-psoryazis leziyonlarının sınırları iyice belirgindir.
2-lezyonların yüzeyi gümüş renkli kabuklarla kaplıdır ki kolayca kopabiliyorlar.
3-kabukların altındaki cilt parlak kırmızı renktedir.
Tedavi:hastalığın genetik özelliği var o yüzden kesin tedavisi yoktur.Ama teknoloji ilerledikçe gelecekte genlerin düzeltmesi mümkün olacaktır.Etkili tedavi aylar beklide yıllarca hastayı psoryazisten uzaklaştırabiliyor.Bazen de hiç geri dönmüyor.Çoğu hastada kronik ve ömür boyu eşlik eden bir hastalıktır ve tabi ki iyileşme ve kötüleşme dönemleri olur.Tedavide en önemli nokta hasarlı cildi nemli ve serin tutmaktır.kaşımak ve her çeşit darbe sakınmalıdır.Doktorun kontrol altında lokal ilaçlar,ışın tedavisi(fototerapi),fotokemoterapi,ve bağışıklık sistemini kontrol edici ilaçlar önerilebiliyor.
Şampuan seçiminde de tar veya salisilik asit içerenler tercih ediliyor.saçı sert bir şekilde yıkamakta hasarın çoğalmasına neden olabiliyor(kubner olayı)bu yüzden kafa derisine dar belendirmeden ,saç yıkanır.
Psoryatik lezyonlar enfeksiyon kapabilirler bunu belirtileri ,lezyonun etrafında kızarıklık veya kızarıklığın artması,sıcaklığın artışı ve akıntıdan ibarettir.Ateş ,yorgunluk ve hafif baş dönmesi daha ilerlemiş vakalarda gözükür.kaşımakta iltihaplanma riskini artıyor.
Psoryazis yaşam sürecini etkilemez.
Psoryazis genelde saçın dökülmesine sebep olmaz,ancak kabukların içinde kalan saçlar kaşımakla kopabilirler,bazı salisilik asit içeren ve tedavide kullanılan ilaçlarda döküntüye neden olabilirler.
Kışın iyice cildi nemli ve yağlı tutmak çok önemlidir,özellikle leziyonların üzerindeki cildi,cilt ıslakken nemlendirici sürmek daha da faydalıdır.Kışın nem oranı düşük olduğu için kaşıntı daha da artar.
Psoryatik leziyonların bir başka özelliği darbe yerinde oluşmasıdır(kubner olayı)bunun için her türlü darbeden(kaşımak ovalamak vs)uzak durmak gerekiyor.
Psoryazis diyetle kontrol olmaz ama düzenli beslenmek ve spor yapmakta yarar var.
Soru ve Yorumlar