Hipnoz Nedir
Kelime antik çağlarda uyku tanrısının isminden gelmekle birlikte aslında hipnoz bir uyku hali değil tam tersi tam bilinçlilik halidir.Aşırı bilinçlilik hali olmasının en tipik bulguları gerek EEG deki beyin dalgaları gerekse kişinin söylenenleri harfiyen anlaması, uygulamasıdır. Şöyle ki hipnozdaki kişiye parmağını 328 defa kaldır dendiğinde kesinlikle söylenen kadar kaldırır şaşırması yada yanılması mümkün değildir.
Hipnoz bütün dünyada yaygın bir şekilde tedavi amacıyla kullanılmaktadır ülkemizdede eğlence amacıyla hipnoz yasaklanmış, tedavi protokolüne girmiştir.Halk arasında yaygın olan hipnoz konusundaki tedirginlik giderek azalmakta olumlu sonuçları görüldükçe uygulama sayısıda artmaktadır.Bu güne kadar hipnoz tedavisi sonucu her hangi bir problem yaşanmamıştır,literatürde hipnozun zararı konusunda hiçbir yayın bulunmamaktadır.
Hipnozda kişinin normal bilincine söylenenler üst bilinçine söylenmekte, kişi telkinleri (ahlaki, mantıklı olmak kaydıyla) tartışmasız kabul etmekte, uygulamaktadır.Aslında hayatımızın her aşamasında telkin almaktayız ancak bu telkinlerin zevkimize uygun olanlarını kabul etmekte işimize gelmeyeni değerlendirmeye almamaktayız.
Örnek verecek olursak bir öğrenciye ders çalış dendiğinde öğrenci bunun doğru, gerekli olduğunu kabul eder ancak oyun oynamak,televizyon izlemek, yaramazlık yapmak daha zevkli geldiğinden ders ertelenir.Aynı telkin hipnozda verildiğinde üstbilinc bunu tartışmaz kabul eder oyun, diğerleri değerlendirme dışında kalır, çocuk sadece dersle ilgili telkini hatırlar. Hipnoz 2.5 yaşından daha büyük normal beyin fonksiyonlarına sahip(gerizekalı ve bunaklara uygulanamaz) herkese uygulanabilir.
Hipnozla Alt Islatma Tedavisi
Altını ıslatma 2-3 yaşına kadar tedavi gerektirmeyen ancak 4-5 yaşını geçince tedavi edilmesi gereken ciddi sosyal boyutu olan bir hastalıktır. Genellikle sebebi psikolojiktir seyrek olarak spina bifida(bel açıklığı), idrar yolları enfeksiyonu, doğumsal anomaliler gibi rahtsızlıklardan kaynaklanabilir
Birincil enureziste kişi bebeklikten beri altını ıslatmakta,ikincil enureziste ise çocuk önceleri idrarını kontrol ederken kendince önemli bir olay(kardeş olması,aile içi şiddet,boşanma vs) sonrası yeniden altını ıslatmaya başlamaktadır.Her ne kadar altını ıslatma durumu aile tarafından kanıksansada çocuk üzerinde ciddi baskı oluşturmakta, sosyal aktivitelerini etkilemekte çocuk kısır döngüye girmektedir.Çocuk misafirliğe gitmek istememekte,evde kendini tecrit etmektedir.Özellikle çok çocuklu, fakir ailelerde elbise sayısı yetersiz olduğundan çocuk kıyafetini değiştirmeden okula gitmek zorunda kalır ve bu durum çocuk üzerinde anti sosyal etki, başarısızlık getirir.Bu kısır döngüden uzun yıllar çıkamayabilmektedir öyleki 19-21 yaş gurubu askerler arasında % 5 oranında altını ıslatma problemiyle karşılaşılmaktadır.
Tedavide önce çocukta organik bir sebep olup olmadığı araştırılır varsa problem düzeltilir.Organlarla ilgili problem düzeltilemiyorsa yada altını ıslatma durumu psikolojikse çocuk hipnoza alınır.Hipnozda çocuğa idrarını nasıl kontrol edeceği öğretilir nedeni olan olay yada olayların çocuk üzerinde yaptığı trauma etkisi, psikolojik baskısı kaldırılır. Hipnozla altını ıslatma tedavisinde başarı % 97 dir % 3 lük vakada kısmi düzelme olmakta ama zaman zaman altını ıslatmaktadır.
Hipnozla Sigara Bırakma
Sigara dünyada insan sağlığı üzerindeki en tehlikeli tüketim maddesi ve en yaygın bağımlılık türüdür.Kolay temin edilebilmesi,ciddi yasak ve tedbirlerin olmaması ve açık veya gizli reklamalar sebebiyle tüketimi giderek artan bir bağımlılık maddesidir.
Genç yaşlarda özenti ile başlandığından kullanıcı yaşı giderek düşmektedir.Sigarada insan sağlığını tehdit eden 4000 çeşit zararlı madde vardır.Bu kadar sayıda toksik madde vücuttaki tüm organları etkilemekte ve çok sayıda hastalığa davetiye çıkartmaktadır.Yaptığı binlerce hastalıktan örnek verecek olursak dünyada en fazla ölüm sebebi kalp hastalıklarıdır kalp hastalıklarınında bilinen en sık sebebi sigaradır bunun gibi tedavi şansı çok düşük olan akciğer kanserininde % 95 sebebi sigaradır.
Sigara içenlerin tamamı hayatının bir döneminde sigara bırakmayı denemiştir bunların bir kısmı denemede başarılı olmuş ancak bir süre sonra yeniden başlamıştır beş yıllık izlemede sigara bırakanların % 90 nı yeniden başlamaktadır.Tam bırakanlarınsa çoğunda sigara isteği devam etmekte ve kişi uzun yıllar istediği bir şeyden kendini mahrum bırakmış hissini yaşamaktadır.Çünkü bilinçli düzeyde kişinin kendi kendine yaptığı telkinle sigarayı bırakması daha sonra kişinin yine kendince bir sebep bulup başlamasına engel olmamaktadır.
Hipnozda kişinin bilinci yanında üst bilincine sigaranın zararları ve sigarasız hayatın faydaları anlatılıp sigarayı bırakması yönünde telkinler verilir.Hipnozla sigara bıraktırmada kişinin sigara ihtiyacı ortadan kaldırıldığından daha önce hiç sigara içmemiş biri gibi sigaraya istek duymamakta hatta üst bilince sigaradan nefret etmesi ve sigaradan tiksinti duyması telkini verildiğinde kişi sonraki hayatında sigaradan nefret etmekte ve eline aldığında veya kokladığında tiksintiduymaktadır.
Hipnozla Zayıflama
Toplumların gelişme düzeyiyle birlikte gıdaya aktardıkları para artmakta ve yine gelişmişlikle beraber araç sayısının artmasıyla insanların hareketliliği azalmakta ve kilolu insan sayısı artmaktadır.Amerikada insan sağlığını tehdit eden en önemli faktör şişmanlık olarak değerlendirilmektedir.
Ülkemizdede tahıla dayalı beslenme alışkanlığından kaynaklanan şişmanlık giderek artmaktadır.Şişmanlık yaygın olduğu kadar tedavisinde suistimalde yaygındır piyasada kilo vermeye yönelik yüzlerce ürün ve bir o kadarda diyet tipleri bulunabilir.Bunların tamama yakını ya kişinin iradesini zorlayarak aç kalıp zayıflamasını sağlamakta yada sağlıksız bir şekilde beslenme önermektedir.
Kişinin yeme alışkanlığında kalıcı bir değişiklik yapmadığında çoğunlukla verilen kilolar diyet bırakıldıktan kısa bir süre sonra tekrar alınmaktadır.Ayrıca zayıflamanın sağlıklı olmaması sebebiyle vücutta sarkma,cilt yırtıkları gibi deformiteler oluşmaktadır.Kilo almanın tek sebebi alınan kalorinin harcanan kaloriden fazla olmasıdır.Aynı işi yapan iki kişi aynı şekilde beslense bile birinin kilo almasının sebebi kişilerin metabolizma farkından kaynaklanmaktadır.Metabolizması hızı yüksek olan aynı miktarda yesede tamamını harcadığından kilo almaz.Su içsem yarıyor cümlesinin kısmen haklılık payı bu metabolizma farkındandır şöyleki;günde bir ekmek yiyen kişi kilo aldığı için ekmeği yarıya düşürdüğünde biraz kilo verir ama bir süre sonra veremez çünkü vücut yarım ekmekle idare etmeyi öğrenir bu durumda yapılacak şey kişinin çeyrek ekmekle doymasını gerekirse çeyreğinde yarısıylada tokluk hissetmesini sağlamaktır.
Hipnozla zayıflamada kişiye diyet verilmez dengeli,yeterli ve kalıcı bir beslenme alışkanlığı kazandırılır.Bir taraftan yüksek kalori içeren çikolata,kuruyemiş, kola,gibi gereksiz gıda alışkanlıkları terk etirilirken diğer taraftanda kişiye bir dilim baklava yediğinde tıkabasa yemiş gibi doygunluk hissedeceği telkin edilir.Böylece kişi hiç zorluk çekmeden vücudun ihtiyacını karşılayacak kadar gıdayla doyar ve yavaş yavaş zayıflar bu beslenme alışkanlığı öğretildiğinden verdiği kiloları tekrar almaz.
Tırnak Yeme Hastalığı
Tırnak yeme duygusal kökenli bir sorundur. Özellikle aileleri tarafından azarlanan çocukların tırnaklarını daha fazla yedikleri tespit edilmiştir,daha çok çocuklarda görülmesine karşın yetişkinlerde de görülen bir davranış bozukluğudur.
Tırnak yeme alışkanlığı çocuklarda 3-4 yaşlarında başlar ve sonradan öğrenilen bir davranıştır. Ailesinde tırnak yeme alışkanlığı olan bir çocuk bunu kopyalayabilir.
Diğer tırnak yeme nedenleri:
Evdeki aşırı baskıcı tutumlar ve kuralcı yapı
Çocuğun azarlanması, toplum içinde aşağılanması,
Yaşına uygun sorumluluk verilmemesi
Kardeşler arasında taraf tutma
Ana baba ilgisizliği
Yaşanan korkular
Çocukta gerginlik ve huzursuzluk oluşturan nedenlerin araştırılmalı,Tırnak yemek duygusal kökenli bir bozukluk olduğu için azarlamak, korkutmak, başkalarını örnek göstermek veya çocuğu tehdit etmek sorunu çözmez ,durumu daha da ağırlaştırır.
Çocukları, korku ve kaygı oluşturabilecek film, video, atari gibi faaliyetlerden uzak tutmak gerekir. Ebeveynler coçukların önünde asla kavga etmemelidir. Sorun uzun sürerse bir uzmanla görüşülmeli. Çocuklar yeni ortamlara ve yeni kişilere uyum göstermekte zorluk çekmezler. Ve çocuklarda bazı davranış biçimlerinin soruna dönüşmesine neden olan yetişkinlerdir.
Tırnak yeme ,gençlik döneminde ve yetişkinlerde de görülür. Önce stres nedeniyle veya tırnak yiyen bir aile bireyinden etkilenmeden dolayı başlayan bu sorun kısa bir süre sonra engellenemez bir alışkanlık haline gelir. Tırnak yeme hayatın sorunlu anlarında artar, sorunlar azaldıkça veya yoluna girmeye başladığında kısa süreli azalmalar gösterir.Gerginliğin arttığı ve sıkıntılı dönemlerde ise artar.Gençlikte okuldaki başarısızlığın yanı sıra kız erkek arkadaşlıkların da yaşanan sorunlar, travmalar tırnak yemeyi sürekli hale getirir.
Tırnak yemeye bağlı ortaya çıkabilecek fiziksel sorunlar:
-Uzun süre tırnak yeme devam ederse dişlerin kesici kenarları aşınabilir
-Dişetleri mikrop kapabilir.Tırnak içindeki bakteriler dişetini iltihaplandırabilir.
-Normal şartlarda ağızda bulunmayan mikroorganizmalar, tırnak yeme yoluyla özellikle tuvalet sonrası ellerini yıkama alışkanlığı gelişmemiş çocuklarda ağza taşınır.Buda bağısak enfeksiyonlarına, parazitlerin bulaşmasına neden olur.
-Tırnak yeme alışkanlığı olan çocuklar diğer çocuklara kıyasla daha çabuk hastalanırlar bu da o çocuğun genel hayat başarısını olumsuz etkiler.
-Diğer sorunlar ise kalp kapakçıklarını tutan mikrobik hastalıklar, anjin, ağız ve sindirim yolu enfeksiyonları gibi ağır antibiyotik kullanmayı gerektiren hastalıklardır.
Tırnak Yeme Tedavisi:
-Kesin ve kalıcı tedavisi hipnozla yapılabilir hipnoz yapacak kişiye ulaşılamıyorsa
-Koruyucu oje kullanılabilir.
-Psikolojik destek sağlanabilir.
Soru ve Yorumlar