Kıl dönmesi bilindiği üzere tamama yakını kuyruk sokumunda ve çok seyrek olarak ta göbekte görülebilen bir hastalıktır. Hastalığın tedavisinin geciktirilmesi giderek ilerlemesine sebep olabilir.
Fotoğraflara geçmeden önce biraz hastalıktan söz edelim ki resimleri daha anlaşılır inceleyebilesiniz.
Kıl Dönmesi İçin Hangi Doktora Gidilir?
Bu hastalık kuyruk sokumunun makata yakın kısmında ortaya çıkan bir sorundur. Bu nedenle başvurulması gereken branş genel cerrahidir. Genel cerrahlar tarafından güncel ve pratik yöntemlerle tedavi edilebilmektedir.
Kıl Dönmesi Nedir?
Sıklıkla batması ile karıştırılan bir hastalıktır. Oysa yapısal olarak bakıldığından ikisi oldukça farklı sorunlardır.
Batık deri altından üzerine doğru büyümesi gereken kılların cilt yüzeyine çıkamayarak deri altında büyümesidir. Bu hastalık ise vücuttan kopan saç, tüy ve kılların kuyruk sokumundan cilt altına geçerek toplanmasıdır. Tıp literatüründe pilonidal sinüs olarak bilinmektedir. Görsel kılların nereden giriş yaptığı gösterilmektedir. Kılların deri altına geçmek için kuyruk sokumu bölgesini tercih etmesinin sebebi derinin o bölgede ince olması ve sürtünmenin fazla olmasıdır. Deri altında biriken kıllar zaman içerisinde vücut tarafından yabancı madde olarak algılanıp kapsül içerisine alınır. Bu oluşuma sinüsün zarı ismi verilmektedir.
Saçlar, Tüyler ve Kıllar Neden/Nasıl Deri Altına Girer?
Vücuttan kopan saçların ve yabancı maddelerin cilt altına geçmesi düşüncesi ilk etapta insanlara garip gelmektedir. Ancak yapısı anlaşıldığı takdirde sorunun nasıl oluştuğunu anlamak da mümkündür.
Normal bir insanın saçlarından günlük olarak 100 tel kopması normal olarak kabul edilir. [1] Oturma şeklindeki yanlışlıklar ve yetersiz hijyen gibi sebeplere bağlı olarak dökülen saçlar kuyruk sokumunda birikerek sürtünmenin etkisi ile cilt altına geçmektedir.
Nasıl Tespit Edilir?
Kılların kümelenmesi bölgede şişlik oluşumuna neden olmaktadır. Şişlik zaman içerisinde büyüyerek rahatsızlık verecek aşamaya gelmektedir. Şişlikten daha önce ise kıllların giriş delikleri fark edilebilir. Ancak bunu kişinin kendinin fark etmesi pek mümkün değildir. Şişlikle beraber rahatsız edici bir ağrı da hastalığın tespit edilmesini sağlar. Ağrı ve şişliğe ek olarak ortaya çıkan bir diğer belirti akıntıdır. Deri altında biriken yabancı cisimler vücut tarafından yok edilmek istenir ve bir sıvı salgılanır. Bu sıvı ise akıntı şikayetine neden olur.
Yukarıda belirtilen şikayetler hastalığın tespiti için yeterlidir. Ancak kesin tanı ve tedavi için mutlaka doktora başvurulması önerilmektedir.
Kıl Dönmesi Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
- Toplumda bu hastalık ile kılın batması sıklıkla karıştırılmaktadır. İkisi farklı sağlık sorunlarıdır.
- Pilonidal sinüs yalnızca erkeklerde değil kadınlarda da görülebilir. Yalnızca erkeklerde daha sık rastlanır.
- Sorun sadece genç nüfusta değil her yaştan insanda görülebilir.
- Bitkisel ürün ve ilaçla tedavi mümkün değildir. Sorunun çözümü için kıllar kendisini saran kapsül ile birlikte vücuttan çıkarılmalıdır.
Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Pilonidal sinüs hastalığı için bugüne kadar farklı tedavi uygulamaları geliştirilmiştir. Bu tedaviler çağdaş yöntemler ve klasik yöntemler olarak 2 ye ayırılmaktadır. Çağdaş yöntemler; Sinüsotomi, bascom, karidakis ve microsinüsektomidir. Kalsik yöntemler ise flap, açık bırakma ve primer kapatmadır.
Tedavi seçenekleri değerlendirilirken mutlaka en az kesi yapılan ve nüks etme riski düşük olan yöntem tercih edilmelidir. Kesi miktarı arttıkça dezavantajlarda da artış görülmektedir. Klasik yöntemlerde kesi miktarı çok fazla olması sebebiyle tercih edilen yöntemler değildir. Örneğin açık bırakma tekniğinde kesi boyutu 30 cm ye çıkabilmektedir. Bu nedenle dezavantajları da fazladır ve tercih edilmez. Pilonidal sinüs sorununda tedavi için güncel yöntemler tavsiye edilmektedir.
Sinusotomi
Sinusotomitekniğinde kılların giriş delikleri tespit edilir. Küçük bir kesi açılarak kıllar fırça ve küret yardımı ile temizlenir. Tedavi kısa sürede tamamlanarak hasta gündelik yaşamına aynı gün dönebilir.
Bascom Tekniği[2]
Çağdaş tekniklerdendir yani kesi miktarı klasik yöntemlere nazaran oldukça azdır. 2-3 cm likkesş açılarak kıl kapsülü çıkartılır. Kesi az olması sayesinde iyileşme süresi hızlı, nüks etme riski azdır.
Microsinüsektomi
Çağdaş teknikler arasında en verimli ve tekrar riski az olanıdır. Lokal anestezi ile uygulanabilir. 1-2 cmlik kesi açılarak kıl yumağı çıkartılır. Açılan kesi gizli dikiş ile kapatılır. Görsel açıdan herhangi bir iz kalmaz. Tekrarlama riski %3 kadar düşüktür. Hasta konforu ve memnuniyeti ise oldukça yüksektir.
[1]https://www.medicalnewstoday.com/articles/114932.php
[2]https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0929644113000295
Bu sayfada çok erken ve ilerlemiş pilonidal sinüs fotoğrafları göreceksiniz. Daha fazlası için için sayfa sonundaki linkten yararlanabilirsiniz.
Göbekte Kıl Dönmesi
Çağdaş Kıl Dönmesi Ameliyatı
Tedavide uygulanan 8 çeşit ameliyat vardı.Bu yöntemlerin hepsinde hasta ameliyat sonrası 12-15 gün isitrahat etmek zorunda kalırdı.Yeni tanımlanan mikrosinüsektomide iş gücü kaybı saatlerle sınırlanmakta hasta aynı gün işine dönebilmektedir.Narkoz vermeden 1-2 CM lik alanın uyuşturmasıyla yapılan yeni ameliyat yönteminde cilt altında yuvalanmış kıl yumağı 1-2 CM lik cilt kesilerek çıkarılmakta ve oluşan küçük açıklık kapatılmaktadır.
Bu şekilde küçük ameliyat şeklinde uygulanması bir çok avantaj getirmektedir.
- Hasta aynı gün işine dönebilir
- Ağrı kesici almayı gerektirmeyecek düzeyde hafif ağrı olur
- Pansuman dikiş aldırmak gibi ek tıbbi işlem gerektirmez.
- Yaralanma alanı çok küçük olduğundan tekrarlama ihtimali düşüktür.
- Oluşan yaralanma 1-2 CM olduğu için iltihaplanma çok daha azdır ve dar bir alanda kalır.
- 1-2 CM ameliyat izi algılanmayacak düzeyde olur.
Devlet hastaneleri gibi özel sağlık kuruluşlarında da yapılan yeni yöntem mikro sinüsektomi SGK mensubu hastalarına da uygulanmaktadır.
Kıl Dönmesi Tedavi Videosu
Hastalık hakkında bilgi ve tedavi ile ilgili görüntüler içeren videoda Op.Dr.Atilla KAYA’nın anlatımıyla hastalığın nasıl tedavi edildiğini açıklayıcı bir şekilde görebilirsiniz.
Yanlış Bilinenler ve Doğruları
Yanlış: Hastalığın sebebi o bölgedeki kılların geri dönerek batmasıdır
Doğrusu: Hastalığın sebebi bölge kılları değil daha yukardan dökülen kıllar,tüyler,cilt döküntüleri ve elbise tozlarının cilt altında oluşturduğu yumaktır.
Yanlış: hastalığı 30 yaşından sonra görülmez.
Doğru: Her yaşta görülebilir ancak 30 yaşına kadar bölge cildi kalınlaştığı için bu yaştan sonra daha seyrek görülür
Y: içindeki kıllar uzayarak omur iliğe,barsağa,sinirlere dolanabilir
D: kıllar köksüz olduğu için uzamaz.
Y: Kansere dönüşebilir
D: kanserleşmez.
Y: Bölge kılları epilasyonla yok edilerek hastalık tedavisi yapılabilir.
D: Bölge kıllarının temizlenmesi hastalığı tedavi etmez
Y: Fenollü jellerle temizlenerek ameliyatsız tedavisi yapılır
D: Cildin altındaki kılları temizlemeden cilde sürülen ilaçla tedavisi yapılamaz.
Y: sadece kuyruk sokumunda görülür
D: Göbek, anüs yakını ve parmak aralarında (berberlerde) daha seyrekte olsa görülebilir.
Y: erkek hastalığıdır.
D: 1/10 oranında bayanlardada görülebilir.
Y: ilerlerse felç yapabilir
D: asla felç sebebi olamaz.
Tedavisinde SSK,Bağ-Kur, memur ve bunların emeklilerine hizmet idea klinik’te
Ameliyatsız kıl dönmesi tedavi edilir mi?
Klasik ameliyatlar zahmetli bir sürece sebep olduğu için özellikle aktif yaşayan hastalar bu işi ameliyatsız çözme yolunu araştırmaktadırlar. Bunu fark eden bazı uyanıklarsa ısırgan otu lapası, pilonol krem gibi hiçbir işe yaramayacak ürünlerden çıkar sağlamaya çalışmaktadır. Sinüsü kısmen temizleyebilen fenol yada diğer adıyla gümüş tedavisi de benzer şekilde hastanın şikayetlerini azaltsa da hastalığı kökünden çözemez. Ameliyatsız tedaviler hastaların ameliyat korkusu sebebiyle sıkça tercih ettikleri seçenektir. Bir çok hastalıkta ameliyatsız yöntemler uygulanabilmekteyken ne yazık ki kıl dönmesinde ameliyatsız denilen uygulama aslında aldatmacanın ötesine geçememektedir.
Pilonidal sinüs ameliyatsız bir şekilde yok edilemez çünkü cilt altındaki sinüs denilen kıl yumağının çıkarılması mutlak şarttır. Fenol tedavisi veya gümüş nitrat tedavisi denilen yöntemlerde hastanın şikayetleri azaltılsa da gerçek bir tedavi olmamaktadır. Bazı kliniklerde “SGK geçerlidir” gibi ibareler olması sizi yanıltmasın çünkü SGK bu yöntemleri asla tedavi olarak değerlendirmez.
Ameliyatsız pilonidal sinüs tedavisinin hiçbir üniversitede yapılmamasının sebepleri şu şekilde sıralanabilir;
- Yumağın körleme temizlenmeye çalışıldığı için yeterince temizlenemez.
- Kapsülü çıkarılamaz
- Kısmen boşaltmaya bağlı ölü boşluk oluşur
- Delikler kalır hatta büyür ve yeniden kıl girer.
- Verilen yakıcı madde (fenol,gümüş) doku yanıkları yapar ve apse oluşabilir
- Gerçek anlamda sinüs çıkarılmadığı için kısa sürede vakaların % 70 kadarında sorunlar yeniden başlar.
- Günlerce akıntı olabilir
Ameliyatsız kelimesinin cazibesiyle sizi yönlendirici cümlelerle karşılaşsanız da hiçbir üniversite veya devletin diğer eğitim kurumlarında uygulanmayan bu tür yöntemleri uygulatmadan önce iyi araştırmalısınız
Adres ve randevu için www.ideaklinik.com
Daha fazla bilgi için http://www.kildonmesitedavisi.com/adresini ziyaret edebilirsiniz.
Detaylı bilgi için www.kildonmesiklinigi.com ziyaret edebilirsiniz.
Soru ve Yorumlar